2 Şubat 2010

MediaCat kapağını Serdar Erener tasarladı


MediaCat'in yeni sayısının kapağını Serdar Erener tasarladı. 2010 yılı boyunca MediaCat Dergisi'nin kapakları Serdar Erener tarafından tasarlanacak.
Erener Şubat 2010 sayında yaptığı tasarımla 'Ertuğrul Özkök'ün kelime anlamı' başlıklı dosyayı MediaCat kapağına taşıdı.
Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’in genel yayın yönetmenliğini bırakmasının ardından birçok şey söylendi. Onu sevenler de, ondan nefret edenler de bir noktada birleşiyor: Özkök 20 yıl boyunca yaptıklarıyla sadece Hürriyet’i değil, Türk basınını da radikal bir şekilde değiştiren kalıcı izler bıraktı. MediaCat Şubat sayısında Ertuğrul Özkök’ü bir sözlük maddesi gibi ele alıyor ve önemli isimlere bu ismin anlamını soruyor.
Özkök’ü ve Özkök gazeteciliğini anlamak için başvurulacak en kestirme yollardan biri, onun Hürriyet’i yeniden inşa ederken yapmak istediklerini ifade etmekte kullandığı veya yarattığı kavramlara bakmak olabilir. Özkök’ün Hürriyet’e kazandırmak istediği yeni yapıyı anlatmak için en sık başvurduğu teşbihlerden biri ‘süpermarket’ idi. Özkök bir kitle gazetesi olarak Hürriyet’i genel içerik ve yazar çeşitliliği bakımından bir süpermarket gibi yeniden yapılandırmak istiyordu. Bu amaçla öncelikle farklı görüşlere sahip gazetecileri Hürriyet çatısı altında toplamaya çalışıyordu. Ona göre Hürriyet’te her görüşten yazar olacak, okur istediğini seçip okuyacaktı.Süpermarket gazetecilik anlayışının ikinci bir sonucu olarak Hürriyet’te artık yalnızca siyaset ve ekonomi gibi klasik gazete konularına değil, magazin, gündelik hayat, kişisel duygu ve deneyimler, sağlık, hayvan bakımı gibi ‘yeni’ konulara da geniş bir şekilde yer verilmeye başlandı.

SIT-COM GAZETECİLİĞİ
Özkök’ün bu konuda attığı ‘devrimci’ adımları daha iyi kavramak için yine onun tarafından dolaşıma sokulan bir başka kavramdan ‘sitcom gazeteciliği’nden bahsetmek gerekiyor. Özkök 2 Mayıs 2009’da kaleme aldığı ‘Ayşe Arman gazeteciliği’ başlıklı yazısında “Kafamda Hürriyet’i, bir ‘sitcom’ yapmak vardı. Yani Hürriyet, Türk toplumunda sadece verdiği haberler, köşe yazıları ile değil, aynı zamanda o haberleri, köşe yazılarını yazan insanların hayatlarını anlatan bir televizyon dizisi gibi olmalıydı” dedikten sonra bu yeni gazetenin yeni yazar profilini örneklemek üzere şunları söylüyordu: “Kafamdaki projenin ilk oyuncusu Ayşe Arman oldu. Onu benim ‘pazar yazılarım’, Oktay Ekşi'nin ‘silahla yumurtayı 25 metreden vurması, eşiyle yaptığı tango’, Doğan Hızlan’ın ‘papyonları ve dolmakalemleri’, Bekir Coşkun’un ‘Pako’su ve kemanı’, Serdar Turgut’un ‘sevgili penisi’, Yavuz Gökmen’in ‘sevgili Melek anneannesi, sarışın güzel kadını’, Kanat Atkaya’nın ev arkadaşları, yakın zamanda Ahmet Hakan’ın ‘yeni hayatı, Nişantaşı’sı’ ve ‘sevgili polemikleri’ takip etti. Okurlar Hürriyet’in bu yazarlarının hayatlarını, ‘Friends’ dizisi gibi yakından izlediler.”
Böylesine önemli bir figürün 20 yıllık görevini bırakması da Türk basını ve siyaseti için çok şey ifade ediyor. Bugünlerde “Aslında görevini bırakmadı, sadece perde arkasına çekildi” diyen bazı sesler işitilse de,farklı alanlardan çeşitli isimlere sorduk: Sizce Ertuğrul Özkök’ün Türk basını ve Türk siyaseti için kelime anlamı nedir? Özkök’ün Hürriyet’in başından ayrılması Türk basını ve siyaseti için ne ifade ediyor?

Ertuğrul Özkök sözlüğü

Ertuğrul Özkök is. Çok kısa bir ansiklopedik madde: Kıvrak zekası, esnek yayın politikalarıyla Türk medyasında hem bir başlangıcın temsilcisi hem de bir donemin bitişini simgeleyen önemli bir gazeteci, çok tartışılan ancak az analiz edilen bir yayın yönetmeni. (Ekrem Dumanlı/Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
Ertuğrul Özkök is. Liberal, tutucu, solcu gibi çeşitli görünümlerine karşılık her farklı duruşunu ‘show’ değerini mutlaka önemseyerek kullanan, böylece ‘gerçeği’ değiştiren gazetecilerden biriydi. Yöneticilikten ayrılmasıyla bir dönem bitmedi, aksine daha kötü bir dönem başladı. Gazeteciliği manipüle eden ve bilgi kirliliğine neden olan şu andaki medya tavrı, Türkiye’de biraz da onunla yerleşti. Belki de kendi mirasını titizlikle takip edecek ve yeni gelenlerin ‘yoldan sapmaması’ için bir güvence olacaktır. (Ezel Akay/Yönetmen)

Ertuğrul Özkök is. Ertuğrul Özkök gündelik hayatı ıskalamamaya çalışan, meraklı, detaycı, soran ve dinleyen, mizahı olan biridir. ‘Dinleyen’ kelimesinin altını çiziyorum. Tamam, bunlar her gazetecide, köşe yazarında, çizerde filan az çok olması gereken şeyler ama bu duygu ve davranışları bir genel yayın yönetmeninden, hele Hürriyet'in tepesindeki birinden görmek bir lüks. Yani işte iktidar, sırça köşk meselesi...Özkök icraatının ilk değilse de, ikinci 10 yılında kaybetmediği bu lüksü, sıradanlaştırıp bir şekilde gazeteye de monte etmiş ve sadece Hürriyet’e değil medyaya da ayar vermiştir. Bu sebepledir ki, genel yayın yönetmeni gömleğini çıkardıktan sonra, Abercrombie tişörtü mü, Oxford veya Hawai gömleği mi giyeceği merak konusudur. Ayrıca bu tür soruşturmalara da kıs kıs güldüğüne eminim. (Latif Demirci/Karikatürist)

Ertuğrul Özkök is. Dünyanın karmaşık dönemlerden geçerek değişim yaşadığı heyecanlı yıllar boyunca, Türkiye’nin en önemli gazetesini başarıyla yöneten lider. Bu çetin işi yaparken, dünyevi keyifler ve derinliklerden beslenmeyi ihmal etmeyen, deneyimini okurları ve çevresiyle paylaşan renkli kişilik. Yazdıkları anlaşılır, akıcı. (Nesteren Davutoğlu/Lowe Ajans Başkanı)

Ertuğrul Özkök is. Doğan Grubuyla Maliye’nin arasındaki olayları izliyorum. Doğan Grubu bizim basınımızın temel taşlarından biri. Böyle bir grubun zorda kalması iyi değil ama neden böyle olduğu konusunda bilmediğimiz etkenler olabilir diye, kesin bir yorum yapamıyorum. Ertuğrul Özkük’ün şu zamana dek gazeteyi iyi yönettiğini düşünüyorum. Onun gibi değerli biri, kendi isteği ile mi ayrıldı emin değilim. Çünkü bir süre önce Bekir Coşkun ve Emin Çölaşan da ayrıldı. Bir yandan da Maliye’nin yasalara göre davranıyor olduğunu düşünüyorum. Bizim bilmediğimiz bazı olaylar vardır diye fazla yorum yapmak istemiyorum. (Orhan Gencebay)

Bu kapsamlı dosyanın tamamını ve tüm görüşleri MediaCat’in Şubat sayısında bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok: